Diş sıkmak implantın tutmasını bozar mı, tedavi öncesi ne yapmalı?

Diş sıkmak implantın tutmasını bozar mı, tedavi öncesi ne yapmalı?

Diş sıkma ile implant arasındaki ilişki nedir?

Gece diş sıkma (bruksizm) veya diş gıcırdatma, doğal dişlere bile fazla gelen kuvvetleri çeneye yükleyen bir alışkanlıktır. Bu durum, planlanan veya mevcut implantların dayanıklılığını doğrudan etkileyebilir. Özellikle de henüz kemik ile tam kaynaşmamış bir implant üzerine gelen aşırı yükler, implantın hiç tutmamasına ya da erken dönemde kaybedilmesine yol açabilir.

Bu nedenle “Diş sıkıyorum, implant yaptırabilir miyim?” ya da “Diş sıkmak implantı yerinden oynatır mı?” soruları, kliniğe en sık sorulan sorular arasındadır.

Diş sıkmak implantın tutmasını nasıl zorlaştırır?

İmplantın kemikle kaynaşma süreci hakkında daha detaylı bilgi için implantın kemikle kaynaşması kaç ay sürer başlıklı yazıya da göz atabilirsiniz. Bu hassas dönemde diş sıkmanın etkileri şunlardır:

• İmplant çevresindeki kemiğe mikro darbeler ve titreşimler iletir.
• İmplantın çok hafif de olsa oynamasına sebep olabilir; bu da kaynaşma sürecini bozar.
• Kron, köprü veya vidalı protez henüz takılmamış olsa bile, komşu dişler üzerinden gelen kuvvetler kemiği olumsuz etkileyebilir.
• Uzun vadede implant etrafında kemik kaybı ve diş eti çekilmesi riskini artırır.

Zaten diş sıkma, implantların dayanıklılığını bozan alışkanlıklar arasında ilk sıralarda yer alır.

En riskli dönem: İmplant öncesi ve hemen sonrası

Diş sıkma implant tedavisini en çok iki dönemde etkiler:

• İmplant planlama aşaması: Çene kemiğiniz zaten zayıfsa, üzerine bir de kontrolsüz sıkma kuvvetleri bindiğinde, implant için yeterli kemik hacmi sağlamak zorlaşabilir. Bazı hastalarda önce bruksizm kontrol altına alınır, ardından implant planlanır.
• İmplant sonrası ilk 3–6 ay: Bu süreçte implantın kemikle kaynaşması hassastır. Diş sıkma devam ederse, implantın kemikle kaynaşmaması ve gevşeme riski belirgin şekilde artar.

Diş sıkıyorsam implant tedavisine başlamadan önce ne yapmalıyım?

Diş sıkma alışkanlığınız varsa, implant planlanmadan önce şu adımlar büyük önem taşır:

• Ayrıntılı muayene ve çene eklemi değerlendirmesi: Hekiminiz çene ekleminizi, kaslarınızı ve mevcut diş aşınmalarını inceleyerek sıkmanın şiddetini değerlendirir.
• Gece plakları (gece plağı / splint): Birçok hastada, implant öncesi kişiye özel gece plağı hazırlanarak sıkma kuvvetleri kontrollü şekilde dağıtılır.
• Klinik ve radyolojik planlama: Kemik yoğunluğu yetersizse, gerekirse kemik grefti veya kemik tozu işlemleri planlanır. Bu, diş sıkmanın yaratacağı ekstra yüke karşı bir güvenlik tamponu sağlar.
• Stres ve yaşam tarzı düzenlemeleri: Bruksizmin çoğu zaman stresle ilişkili olduğu unutulmamalıdır. Basit gevşeme egzersizleri, uyku düzeninin iyileştirilmesi gibi adımlar da tedaviyi destekler.

İmplant takıldıktan sonra diş sıkmaya devam edersem ne olur?

İmplantınız yerleştirildikten sonra da diş sıkma tamamen yok olmadıysa, şu noktalara dikkat edilmelidir:

• İlk aylarda gece plağı kullanımı hekiminiz uygun görürse zorunlu hale gelebilir.
• İmplant üstü kaplama yapılırken yükseklik ve temaslar çok titiz ayarlanmalı, yüksek temas bırakılmamalıdır. Aksi durumda, yüksek kaplama ile sıkma birleşince implant etrafı zarar görebilir.
• Kontrol randevularınıza düzenli giderek, erken dönemde oluşabilecek hassasiyet, gevşeme veya vidalarda sorun olup olmadığı takip edilmelidir.

Diş sıkmanız çok şiddetliyse, bazen implant sayısı artırılarak kuvvetler daha geniş alana dağıtılır veya köprü tasarımı yeniden planlanır. Amaç, tek bir implanta aşırı yük binmesini engellemektir.

Sonuç: Diş sıkma varken implant mümkün mü?

Diş sıkmak tek başına implant için kesin bir engel değildir, ancak görmezden gelinmemesi gereken ciddi bir risk faktörüdür. Doğru planlama, gece plağı kullanımı, yük dağılımının iyi yapılması ve düzenli kontroller ile, diş sıkma sorunu olan birçok hastada implantlar uzun yıllar sorunsuz şekilde kullanılabilmektedir.

Eğer diş sıkma veya gıcırdatma alışkanlığınız varsa ve implant düşünüyorsanız, bunu mutlaka ilk muayenede hekiminizle paylaşmanız, tedavinizin başarısını belirleyen en önemli adımlardan biridir.